Şirketlerin üst yönetimleri uzun vadeli yatırımları gerçekleştirmekte çekimser davranmaktadırlar. Özellikle mevcut ürün, hizmet ve iş süreçlerinin iyileştirilmesine yönelik yatırımlar konusunda üretim ekiplerinin ve mühendislerin firma yönetimlerini ikna etmeleri hayli zor olmaktadır.
Yönetimin hassasiyetle üzerinde durması gereken bir diğer konu da müşteri ihtiyaçlarının tam olarak karşılanması ve hatta bunun üzerine çıkılmasıdır ki bu günümüz rekabet koşulları içerisinde vazgeçilemez bir zorunluluktur.
Bir şirketin temel amacının müşteri odaklı, esnek, başarılı, kar sağlayan ve en az kayıpla çalışan bir sistem oluşturmak olması gayet mantıklıdır. Peki bunun sağlanması için neler yapılıyor? Yeterli zaman ve kaynak ayırmadan mevcut işlerdeki olumsuz sonuçlar veren alışkanlık ve iş süreçlerinin ciddi ölçüde değişmesi mümkün müdür? Elde edilecek sonuçlar büyük bir ihtimalle yapılan yatırımın karşılığını verecektir ama öncelikle o yatırımın yapılması gerekmektedir.
Altı sigma, mevcut iş performansının ve müşteri memnuniyet seviyesinin sürekli olarak artırılması için mevcut iş süreçlerinin iyileştirilmesi veya yeniden tasarlanması düşüncesine dayanan, en nihayetinde milyon olasılıkta 3,4 hata ile temsil edilen mükemmele yakın bir seviyeye ulaşmayı ve başarıyı kalıcı hale getirmeyi hedefleyen bir yaklaşımdır. Diğer bir söyleyişle altı sigma, sistem tasarlama, sürekli iyileştirme, bilgi yönetimi, topyekün bir değişim ve etkinlik esaslı yönetim gibi kavramların bir araya getirilebileceği bir ortamdır.
Gerek müşteri ihtiyaçlarının doğru ve tam olarak tespit edilmesi gerekse iş süreçlerinin yönetilmesi, iyileştirilmesi ve yeniden keşfedilmesi için verilerin ve istatistiksel analizlerin bir disiplin içerisinde kullanılması alti sigma çalışmalarının ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır.
Hatalarla maliyetler arasında kolaylıkla bağlantı kurulabileceği bir ortam yaratan altı sigma, üst yönetimin dikkatinin rahatlıkla bu çalışmalara çekilmesini sağlamaktadır. İş süreçlerinin ve müşteri isteklerinin karşılanma oranlarının ölçülmesi, öngörülen seviyeden sapmaların yarattığı mali kayıpların rahatlıkla ortaya konmasını sağlayarak mühendislerin ve istatistikçilerin çalışmalarının önemini ortaya koymakta ve yönetimlerin gerekli yatırımları yapmasını teşvik etmektedir.
Altı sigma içerisinde ele alınanların bir bölümü zaten şirketler tarafından uygulanmaktadır. Yeni olan bütün bu temaların tutarlı bir yönetim sürecine dönüştürülme becerisidir.
Mevcut kalite anlayışlarına kıyasla altı sigma'nın odaklandığı dikkate değer farklılıklardan birisi de üretim önyargısı içinde olmamasıdır. Gerek bir şirket içerisindeki üretim dışı süreçlere gerekse hizmet üreten firmaların iş süreçlerine üretim süreçleri kadar önem vermekte ve iyileştirme gayreti içerisinde olmaktadır.
6 Sigma çalışmaları asla mevcut kalite çabalarını red eden bir yaklaşım değildir. Tıpkı iş mükemmelliği modelleri, Toplam Kalite Yönetimi, ISO 9000:2000 serisi standartları ve diğer sistemler gibi süreç yaklaşımını esas almaktadır, iyileştirme odaklıdır, gerçekçi verilere dayalı istatistiksel analizleri içerir. Ancak geçmişte uygulanan ve başarısız sonuçlara uğramış kalite çabalarının düştüğü hataları tekrarlamayacak bir yapı gerektirmektedir. Örneğin, Altı Sigma, Toplam Kalite Yönetiminde oldugu gibi süreçlerin sürekli olarak iyileştirilmesini talep eder, faydalı ancak ömrünü tamamlayan süreçlerin de yeniden tasarlanması gerekmektedir. Eğer şartlar oluşmuş ise adım adım iyileştirmeden sıçrama aşamasına geçmenin zamanı gelmiştir. Altı sigma egitim odaklıdır ancak sadece ilgili kişilere ilgili eğitimlerin verilmesi şartını savunur. Dolayısı ile doğru kişinin doğru işe kanalize edilebilmesi için süreçler içerisinde kaynak olarak kullanılan kişilerin yetkinliklerinin doğru tanımlanması, doğru işi yapabilmek ve eğitim ihtiyaçlarının tespiti ve değerlendirilmesi için elzemdir.
Tüm başarılı sistemlerde üst yönetimlerin katılımcı desteklerinin olduğu görülmektedir. Altı sigma bizzat üst yönetimler tarafından ortaya konmuş ve uygulanmış bir sistemdir.
Bugün elektronik lideri olan Motorola firması 1980'lerin sonunda pek çok Amerikalı ve Avrupalı kuruluş gibi ekmeğini Japon rakiplerine kaptırmış durumdaydı. O dönemdeki pek çok şirket gibi Motorola da, yalnızca bir tek değil, birden fazla “kalite” programı yürütüyordu. Ancak 1987'de George Fisher yönetimindeki Motorola iletişim grubu yeni bir düşünce olan altı sigma kavramını ortaya koydu. Motorola'nın varlığının ve başarısının temel nedeni, altı sigmaya olan bağlılığıdır. Bu kapsamlı yönetim sistemini oluşturacak şekilde evrim geçiren kavramları icat eden işte bu şirkettir.
Sektöründe dünya devi olan General Electric (GE) firması 1995 yılında altı sigma hareketini başlatan bir diger şirkettir. GE, Altı sigmayı “nasıl ayakta kalabiliriz” endişesi içerisindeki Motorola'dan farklı olarak daha da güçlü bir şirket haline gelmek amacı ile kullandı. Bu çalışmalar şirket içerisinde o kadar büyük titizlikle gerçekleştirildi ki, kavramı ortaya atan Motorola'dan çok GE ile beraber anılır duruma geldi. GE'deki bu büyük hareketin öncüsü Genel Müdür Jack Welch olmuştur.
Son dönemlerde bir bilgisayar yazılımı olarak da karşımıza çıkan altı sigma sadece bir yazılımın kullanılması suretiyle gerçekleştirilecek bir çalışma degildir. Birçok ölçüm, analiz ve iyileştirme aracını içeren altı sigma, tüm yönetim sisteminin bağlılığını ve çabasını gerektiren ve birçok alanda uzun vadeli sonuç getirecek yatırımları talep eden bir süreçtir.
Amerika'da başlayan ve hızla bütün dünyaya yayılan altı sigma hareketi Türkiye'de de birçok önemli kuruluş tarafından uygulamaya alındı. Daha önceki kalite çalışmalarında düşülen hataların tekrarlanmaması koşuluyla Türkiye'de yeralan üretim ve hizmet sektörlerini yepyeni bir sıçrama imkanı bekliyor...
İ.İlker GÜR
|