Müşteriniz sizden yeni ürün ve hizmetler bekliyor.
Piyasanızı koruyabilmek için yeni üretim teknikleri, yeni
modeller, yeni desenler geliştirmek durumundasınız.
Kısacası rekabet için uzun yıllar sürecek araştırma
geliştirme tasarım yatırımları gerçekleştirmek zorundayız.
Harcanan bütün bu emek, zaman, bilginin, diğer bir ifade
ile yatırımların sahibi adına korunması söz konusu
olduğunda, sınai haklardan söz ediyoruz. Patentler,
markalar ve endüstriyel tasarımlar, gibi hakların tümüne
Sınai Haklar diyoruz.
Her geçen gün gümrük duvarlarının daha çok kaldırıldığı
Dünya’da, sınai hakların korunması ile yeni duvarlar
örülmektedir. Yeni dünyada, global ticaretin sınırları
gümrük duvarları ile değil sınai hak korumalarıyla
çizilmekte.
Yeni Dünya’da Türk KOBİ’leri duvarın hangi tarafında ?
Ar-ge harcamalarına yeterince kaynak ayıramamak,
kopyalayarak veya benzeterek üretmek bizim gibi ülkelerin
kaderi gibi. Bizdeki bu durumun tersine, gelişmiş
ülkelerde sınai hak koruması ile büyük bir duvar
örülmekte.
Bazı ülkelerde bir firmanın yılda ürettiği patent
sayısı Türkiye’de toplam üretilen patent sayısından
fazladır. ABD de bir ay içinde üretilen patent sayısı,
Türkiye’de bugüne kadar üretilmiş tüm patentlerden
fazladır.
Türk Sanayicisi gelişen bu durum karşısında çok daha
dikkatli olmalı. Yapacağı bir üretimi, kullanacağı bir
tekniğin üzerindeki sınai hakların kime ve hangi şartlarda
sahip olunduğunu bilmeden yatırım yapmamalı, ürün ihraç
etmemelidir. Uluslararası alanda, üzerinde hak sahipliği
iddia edemeyeceği, desen, model, marka kullanmamalıdır.
Aksi takdirde, tüm iyi niyetine karşın, KOBİ’lerimiz
yurtdışı ticaretlerinde taklit iddiasıyla, “gurbet ellerde
parasıyla rezil olmak” riski ile karşı karşıyadır.
Türkiye gerek yasal mevzuatı gerekse imzaladığı uluslar
arası anlaşmalarla sınai hakların korunması konusunda
mevzuat açısından dünya ülkelerinden geride değil. 2000
yılından sonra sınai haklar bilinci artmış olsa da
patentte ABD, Japonya ve Almanya’nın ancak %1 i kadar
tescil yapılabildiği düşünüldüğünde yeniden örülen
duvarlar karşısında Türk KOBİ’ lerinin öncelikle
kendilerine güvenmeleri ve bu konuya daha duyarlı
yaklaşmaları ve daha çok kaynak ayırmaları gerekliliği
ortaya çıkıyor.
Selami Elial |